11 Ekim 2012 Perşembe

10 Ekim 2012 Çarşamba

http://www.umutcocuk.com/medya_izle.php?Medya_ID=2727
Zeki olması için çocuğuma ne yedirmeliyim? Gebeliğin son üç ayı ile doğumdan sonra 2 yaşına kadar beynin gelişimini tamamladığı belirtilerek, bu dönemde beyin gelişimini destekleyen beslenmenin son derece önemli olduğu vurgulandı. 15/05/2011 Gebeliğin son üç ayı ile doğumdan sonra 2 yaşına kadar beynin gelişimini tamamladığı belirtilerek, bu dönemde beyin gelişimini destekleyen beslenmenin son derece önemli olduğu vurgulandı. Hacettepe Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Banu Anlar, fazla glikoz alımının zekayı etkilemediğini, az kalori alımının faydalı olduğunu belirterek, beyin gelişiminde deniz ürünleri ve ceviz gibi gıdalarda bulunan Omega3 ve Omega6 yağlarının çok önemli olduğunu söyledi. Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Pediatrik Nöroloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Banu Anlar, Ondokuz Mayıs Üniversitesi’nce (OMÜ) düzenlenen “Beslenme ve Beyin” konulu konferansta, beslenmenin beyin gelişimi üzerindeki etkilerini anlattı. Beynin gelişiminde, genetiksel ve çevresel faktörlerin önemli olduğunu ifade eden Anlar, bir diğer önemli faktörün de beslenme olduğunu söyledi. Annelerin en sık sorduğu sorunun, “çocuğumun zeki olması için ona ne yedirmeliyim” olduğunu ifade eden Anlar, şunları kaydetti: “Bebeğin zekasını etkileyen birçok faktör var. Bunların başında genetik geliyor. Annenin zekasını değiştiremeyeceğimize göre, kontrol edebileceğimiz faktör olan beslenmeye dikkat etmeliyiz. Gebeliğin son üç ayı ile doğumdan sonra 2 yaşına kadar beyin gelişimini tamamladığı için bu dönemde beyin gelişimini destekleyen beslenmeye son derece önem vermeliyiz.” Anlar, fazla glikoz alımının zekayı etkilemediğini, az kalori alımının faydalı olduğunu belirterek, beyin gelişiminde deniz ürünleri ve ceviz gibi gıdalarda bulunan Omega3 ve Omega6 yağlarının çok önemli olduğunu söyledi. Mineral eksikliği ve fazlalığının da zararlı olduğunu belirten Anlar, demirin önemine değinerek demir eksikliğinde ciddi sorunlar yaşanacağını kaydetti. Anlar, yapılan araştırmaların kanda kurşunun yüksek olmasının zeka düzeyini düşürdüğüne dikkati çekerek, kandaki kurşun değerlerinin takip edilmesi gerektiğini sözlerine ekledi.

2 Nisan 2012 Pazartesi

BEREKETİN İKİ ŞARTI: İMAN VE ALLAH KORKUSU

Allah`ın mükafatına ancak ona itaatle erilir.
Kim mal ve evladında bereket isterse, Allah`dan korksun`, onun emirlerine uyup nefsini daima murakabe altında tutsun.
Resulullah Efendimiz (s.a.v.) buyurdular: ``Muhakkak Ruhulkudüs (Cebrail a.s.) bana ilham etti ki, hiç bir kul rızkını tamamen tüketmeden ölmez. Siz onu helalinden arayınız.
İstediğiniz bir hususta rızkın size geç yahud yavaş gelmesi gelmesi onu Allah`ın fazlından isyan ile kazanmağa götürmesin. Elbette her kişinin gelmesi muhakkak olan rızkı vardır.
Kim takdir olunan rızkına razı olursa o ona bereketli kılınır ve onda genişlik bulur.
Her kim de ona kanaat edip razı olmaz ise onun bereketini ve genişliğini bulamaz.
Elbette rızık kişiyi ecelinin aradığı gibi arar (bulur).``
A`raf suresinin96. ayet-i kerimesinin tefsiri:
Eğer o memleketin ahalisi İMAN EDİP ALLAHÜ TEALA`DAN KORKMUŞ- yani peygamberlerin tebliğ ettiklerine inanıp korunması lazım gelen şeylerden korunup sakınmış-OLSALARDA ELBETTE ÜZERLERİNE YERİN GÖĞÜN BEREKETLERİNİ AÇARDIK. Azab yerine her taraflarından feyz ve bereket yağar, her işleri yolunda gider, saadetleri ve refahları artardı. Lakin inanıp korunmadılar da yalanladılar. Biz de kendilerini kazana geldikleri küfür ve isyanları ile yakalayıverdik.

28 Mart 2012 Çarşamba


Bismillâhirrahmânirrahîm



Allahım! Senin güzel isimlerini, ulvî sıfatlarını, kitaplarında indirdiğin ve peygamberlerine bildirdiğin kelimelerini şefaatçi yaparak günahlarımızı ba-ğışlamanı, kalblerimizi dupduru hâle getirmeni, nefislerimizi arındırmanı ve bizleri, nimetlerinle donattığın nebîlerle, sıddıklarla, şehitlerle ve salih kullarınla beraber eylemeni dileniyoruz. Ey Rabbimiz! İşte el-lerimiz, Sana kalkmış hâlde.. kalblerimiz, Sa-na tevekkül duygusuyla dopdolu.. boyunla-rımız eğik ve kıldan ince.. ve biz huzurunda kemerbeste-i ubûdiyet içinde elpençe divan duruyoruz. Rabbimiz! Sen cezalandırdığın zaman mutlaka adaletinle muamele edersin; kaldı ki Sen yaptıklarından dolayı muâheze edilemeyen yegâne Zâtsın. Affına gelince, o hiç şüphesiz Senin fazl ve keremindendir, ona karşı hamd ü sena da ancak Sana edilir. Ey her varlığa lütuf deryasından nimetler yağdıran ve ikramı her ikram sahibinden sonsuz derece üstün olan, ey herkesi ve her şeyi şefkat ve merhametle kuşatan! Her an bizimle ol ve bizi hiç bir zaman yalnız bırakma; cömertlik ve merhametinle gönüllerimizi doyur, ikram ve rahmet yağmurlarından bizleri mahrum eyleme.

27 Mart 2012 Salı

dua


Bismillâhirrahmânirrahîm



Kerem ve cömertliğine hudut olmayan yüce Allahımız! Senden, lütuf sağanağınla bizleri de sırılsıklam hâle getirmeni.. kullarının kalblerini bizim Sana iman ve teslimiyetten nebeân eden duygu ve düşüncemize yönlendirmeni.. biz zayıf ve muhtaç kullarını muhafaza ve himayen altına almanı.. Hayy ve Muhyî ism-i celîllerinden gelen nurlarla, ölmeye yüz tutmuş gönüllerimize hayat üflemeni.. nezd-i ulûhiyetinden ekstra bir armağan olarak göndereceğin ilm-i ledün ile bilip duyma, duyup tanıma ve marifet ufkumuzu genişletmeni.. Senin nâm-ı celîlini dünyadaki her yüreğe duyurma istikametinde didinip duran kullarına rahmetinle muamelede bulunarak açılım üstüne açılımlar nasip etmeni ve kerem kapını bizler için de ardına kadar açmanı diliyoruz. Rabbimiz! Bahtına düştük; ne olur, hep düşe-kalka sendeleyerek yürüyen ve ruhları itibariyle bir paçavraya dönüşme tehlikesiyle her zaman karşı karşıya bulunan bu mücrim kullarını takva elbisesi, ihsan urbası, muhabbet ve kurb tacıyla zinetlendir! Sana müştak kullarının başka her şeye kapandıkları gibi, Sen de bizim dışımızı ve içimizi, Cânân mülahazası dışındaki bütün fiil, duygu, düşünce ve hayallerden tecrîd eyle! Sevmediğin ve razı olmadığın ne kadar şey varsa, onların hepsinin dar mahpeslerinden bizleri kurtar!