31 Temmuz 2011 Pazar

SADAKANIN KARŞILIĞI


Peygamber Efendimiz(s.a.s)buyurdular:
``Sahrada yolculuk yapmakta olan bir adam, yolculuk
esnasında, bir buluttan`Falanın bahçesini sula! diye bir
ses duydu. Bulut hemen bir taşlık yere doğru hareket
etti ve suyunu oraya boşalttı. Adam, derelerden birinin
o suyun tamamını topladığını gördü ve suyutakip etti.
Bir de baktı ki, bir adam bahçesinde, elindeki kürekle
suyu oraya buraya çevirip bahçesini suluyor. Ona:Ey
ALLAH`ın kulu! Adın nedir? diye sordu.
Adam, kendisinin daha önce buluttan duyduğu ismi
söyledi, sonra da: Ey Allahın kulu! Adımı neden sordun?
dedi. O da Ben şu suyu yağdıran buluttan, senin
adını söyleyerek `Falanın bahçesini sula! diye bir ses
duydum da onun için soruyorum. Sen ne yapıyorsun ki
bu lütfa mazhar oluyorsun? dedi.
Bahçe sahibi: Mademki soruyorsun, söyleyeyim: Ben
bu bahçemden çıkan mahsule bakarım; üçte birini sadaka
olarak dağıtırım, üçte birini çoluk-çocuğumla birlikte
yerim, üçte birini de tekrar bahçeme ekerim. ``dedi.

13 Temmuz 2011 Çarşamba

HAZRET-İ ALİDEN HİKMETLER(Kerremallahü vecheh)


İnsanlar şekil ve suret olarak musavidirler.Babaları Adem, anneleri Havva`dır. Fazilet ancak ilim erbabınındır ki onlar doğru yolu arayanlara kılavuzdurlar.
kişinin kıymeti,güzelce bildiğinden ibarettir. cahiller
ilim sahibine düşmandırlar.
Cahil ile görüşme ve ondan sakın. Zira nice cahiller, bir hikmet sahibine arkadaşlık gösterdikleri sırada onu mahvetmişlerdir.
İnsan yoldaşlık ettiği kişiye kıyas olunur.
Hiçbir nimet asla devamlı değildir.
Sefalet ve meşakkat ebedi payidar değildir.
Cenab-ı Hakk`ın rızası yolunda olan her muhabbet tertemiz ve halistir.
Kendilerine vefalı olduğum nice kardeşler vefalıdır, lakin vefaları devamsızdır. Beni gördükçe muhabbetleri devam eder, lakin o muhabbet ancak görüşmenin devamı ile devam eder. Kendilerine ihtiyacım olmadıkça ahbabdırlar. Lakin bela ve musibete düşünce, düşman olurlar.
Her yaranın ilacı vardır, lakin kötü huyun ilacı yoktur.